https://seckintadilat.com/wp-content/uploads/2017/11/2-1-1.jpg

Özellikle banyo, mutfak, tuvalet gibi yerlerin duvarlarını kaplayıp, süslemekte sarfedilen bir yüzü sırlı levhadır. Bileşiminin % 80’ini kaolin ve kuartz ortaya getirir. İlk fayanslar Çin’den getirildiği amacıyla Türkçe’de «çini» diye anılır. Türkler bu sanatı öğrendikten sonra kendilerinden pek çok şeyler katarak çini İşini daha da ilerlettiler. 16. asır Türk çiniciliğinin altın çağıdır. Bu çağda İznik çinileri, çinicilik bölümünde devrim yapmıştır. İtalya’nın Faenza şehrinden adını alan Fayans doğu menşe’lidir. Avrupalılar kullanmadan evvelce müslüman Araplar ve Türkler doğrulusunda süregelen olarak yapılmış ve kullanılmıştır. Fakat Fayans adıyla değil de çini ya da seramik adıyla anılmıştır.

Avrupa’da ilk olarak İspanya’da, Endülüs Emevileri saatinde sarfedilen, topraktan pişirilmek amacıyla ve üzeri detaylı motiflerle süslenerek oluşturulan fayans İtalya’da 15. asırda yapıldı. Daha ileri asırlarda başka Avrupa ülkelerinde de kullanıldı. İlk zamanlar, beyaz zeminin büyük bölümünün boş bırakıldığı, daha kolay örneklerde bezeme sadece tek bir figür ya da hanedan armasıyla, bunları çevreleyen geleneksel olarak çelenk şeklinde oluşturulan fayanslar, 18. asırda tabak, kavanoz ve kaseler şeklinde süregelen duruma geldi. Bu kapların üzerine günlük yaşamdan canlı renklerle çizilmiş resimler, milli olayların canlandırıldığı tablolar, eşya sahibinin adından nükteli cümleler, masonik ya da ticari amblemler konuldu. Daha sonra yapı malzemesi olarak da kullanıldı.

Türkiye’de fayans sözcüğü daha çok kare (15 cm x 15 cm) ve dikdörtgen (5 cm x 15 cm) levhalar biçiminde ince (5,5 m), ön yüzü kalay sırlı, arka yüzü sırsız ve gözenekli bir yapı malzemesi olan karo fayans amacıyla kullanılmaktadır. Umumiyetle mutfak, banyo gibi mekanlarda duvar kaplaması olarak değerlendirilmektedir. Kil, kaolin, kuvars, feldispat gibi seramik hammaddelerinin belli oranlarda karıştırılmasıyla hazırlanan çamurun kalıplarda preslenerek şekillendirilmesinden sonra 900°C’nin üzerinde bir sıcaklıkta fırınlanmasıyla üretilmektedir. Fırınlama evvelce sırsız, sonra sırlı olmak üzere iki defa yapılır. Fayansın beyaz, renkli ve desenli tipleri vardır.

Günümüzde fayans sözcüğü geçtiğinde İtalya, İspanya ve Türkiye yani ülkemiz bu işte lider olarak görünse de; fayans doğu ülkelerinde 7. yy dan bu yana üretilmekte ve kullanılmaktaydı. Ardından Araplar doğrulusunda İspanya ve Sicilya’ya geçişi sağlandı. Buradan da Fransa, İtalya gibi ülkelere geçişi sağlanarak yayılmaya başlamıştır. Fayanslar pres prosedürü ardından sırlanarak fırınlama yani pişirilme prosedüründen sonra hazır duruma gelmektedir. Fayanslar ile seramik karolar arasındaki en büyük fark geçişi baskıları ve renkleri ile olmuştur. Eski fayans modelleri bilindiği üzere beyaz üzerine kolay çiçek desenleri ya da buna benzer desenler ile üretilmekteydi.

Fayansın tarihi nedir?


Doğu ülkelerinde 8’inci asırdan itibaren var olan fayans, Arap’lar aracılığı ile Sicilya’ya prosedürüş daha sonra ise İtalya ve Fransa’ya doğru ilerlemiştir. 18.asırda vazo, kavanoz ve tabak olarak kullanıldı. Daha sonra tablolarda ve resimlerde kullanıldı. Son olarak yapı malzemesi olarak kullanıma başlayan fayanslar banyolarda, mutfaklarda özetle ıslak zeminlerde kullanılmaya başladı.

Fayans döşemesinde hangi malzemeler lüzumludur?


Fayansı döşemek amacıyla lüzumlu malzemeler; Kesme makası, Kerpeten, Terazi, İp, Mala, Spatula, Metre, Mastar, Fayans Tarağı, Elpen, Harç gerçekleştirme amacıyla kap, Sünger, Çekiç, Keski, Süpürge, Kova (boya amacıyla sarfedilen kovalardan), Merpen, Plastik çekiç, Çivi, Hilti, Matkap ve Uzatma Kablosu. Yardımcı malzeme olarak ise Pense ve benzerleri, Lokma takımı, Su tesisatı malzemeleri ve Elektrik malzemeleri.

Fayans kaç çeşittir?

Fayans 3 çeşitten oluşur. Bunlar; yer karosu, duvar karosu ve porselen karo olarak isimlendirilir.

Hemen Ara